Türk Eğitim-Sen Rize Şube Başkanı Murat KÖSEOĞLU, TES Rize Yönetim Kurulu adına Yetki süreci ile ilgili bir değerlendirme yaptı.
KÖSEOĞLU: “Bir yetki dönemini daha sona erdi. Milli Eğitim Müdürlüğünde 1155, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinde 120 olmak üzere Rize’de 1275 cesur yürekli eğitim çalışanı üyemize, bu zor süreçte onurlu bir duruş sergiledikleri için teşekkür ediyoruz.” dedi.
“Evlatlarımıza makam, mevki değil mücadelemizin şerefini bırakacağız.” diyen KÖSEOĞLU sözlerine şöyle devam etti. “Türk Milleti adına taraf olarak; varlığını, ülkesinin varlığına adamış Türkiye sevdalılarının oluşturduğu milli bir sivil toplum kuruluşuna omuz vermenin haklı gururunu yaşıyoruz. Herkes emin ve müsterih olsun. Başaracağız! Başaracağız! Başaracağız!
Bu süreçte gecesini gündüzüne katan Şube yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma, İlçe Temsilciliklerimizde ve Kadın Komisyonlarımızda görev alarak büyük bir adanmışlık ve inançla emek veren bütün arkadaşlarımıza, dik duruşuyla tarih yazan İşyeri temsilcilerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Türk Eğitim-Sen’in her kademesinde görev almakta olan bütün emektarlarımız adeta tarih yazmaya devam etmektedirler. Samimiyetle inanıyorum ki, sendikacılığın tarihini yazanlar, bu arkadaşlarımızdan övgü ve takdirle bahsedeceklerdir. Allah hepinizden ayrı ayrı razı olsun.
Eğitim camiasının üzerine serpilmiş makam zihniyetini yıkmak için kararlı yürüyüşüne emin adımlarla devam eden Türk Eğitim-Sen, daha mutlu ve daha huzurlu bir eğitim camiası için kararlıdır ve inançlıdır. Daha Ahlaklı, daha adil, daha hakkaniyetli bir dönemin başlangıcı için bu yürüyüş zorunludur. Tüm benliğimizle birliğimiz, beraberliğimiz ve kardeşliğimiz için yürüyoruz. Kavgaya ve küslüğe son vermek içim yürüyoruz. Kariyeri ve liyakati yok sayan ve nifaktan geçinen makam çevrelerine karşı yürüyoruz. Ahlaka doğru yürümek mecburiyetindeyiz. Temizliğe, dürüstlüğe, adalete ve samimiyete yürümekle sorumluyuz. Dün olduğu gibi bugün de yürüyüşüne taviz vermeden devam eden ilkeli, mücadeleci ve kararlı sendikacılığın gerçek temsilcisi Türk Eğitim-Sen, haksızlığın, adam kayırmanın ve hukuksuzluğun karşısında cesaretle ve kararlılıkla durmaya devam edecektir. Varsın birileri sözde sendikacılık adına çalışanların haklarını masada pazarlasınlar, çalışanlara ihanetlerinin diyetini makam, mevki, ulufe olarak alsın. Sendikal rekabet adına siyasi iktidarın ve bürokrasinin imkânlarını ahlaksızca kullanarak arazlı ideolojileri ve günübirlik çıkarlarını Milletin bekasından üstün görmesine rağmen hormonlu bir şekilde balon gibi şişmeye devam etsin. Unutmayın! Makam dağıtarak; birliğimizi, beraberliğimizi bozarak ihanet projelerine tezgâh olanlar bu birliktelikten ve yürüyüşten rahatsızdır. Milli bir sivil toplum kuruluşu olarak Türk milletinin sesi ve tercümanı olan Türk Eğitim-Sen ise bu yürüyüşte kararlıdır. Çünkü Türk Eğitim Sen; Türkiye’dir.
Sendikalar arası rekabet anlaşılabilir. Ama rekabet adına sergilenen ahlaksızlığı anlamak mümkün değildir. Eğitim camiası için mücadele ettiğini söyleyen herkesin belli sorumlulukları vardır. Olanı ve olması gerekeni camiamızla paylaşmak sendikal kimlik taşıdığını iddia eden tüm tarafların üyelerine karşı ödev ve sorumluluğudur. Maalesef ki ortada bir ganimet varmış gibi dağıtılan makamlardan birilerini kapma telaşına kapılmış ve kendi makamlarını korumak uğruna ilkelerini çok kolay bir şekilde feda eden bir menfaat çetesiyle karşı karşıyayız. Bizim sendikal davamızda böyle bir anlayış yoktur ve olamaz. Aksine çalışanlara huzur vermek, onların sorunlarına çözüm bulmaya çalışmak ve yüreklerinde umutsuzluğa zerre kadar yer vermemek olmalıdır. Biz insanların yüreğine korku salmıyoruz, insanlara zulüm etmiyoruz. Günü ve zamanı geldiğinde, bu zulme ortak olanlardan ve bu zulmü yapanlardan hesap sormak da bizim üyelerimize verilmiş şeref borcumuzdur. Pes mi ettik? Asla! Pes mi edeceğiz? Asla!
Kutsal olanın insan olduğu gerçeğini, Eşref-i mahlûkatın yenilmez gerçeğinden yana taraf olarak savunan, sesin çığlığa dönüştüğü yegâne yapıyız. Satma ve satın alma gibi zulmün esaretine kapılmış ve cehaletin pençesinde savrulan kara yazgılı bukalemunlara inat, alınları açık, başları dik olanların sendikasıyız; İlkeli ve şahsiyetli sendikacılığın tek adresiyiz. Gerektiği yerde gerekeni yapma sorumluluğundan asla vazgeçmeyeceğiz, sendikal çizgimizden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Hedeflerimizle, ilkelerimizle, tertemiz kadromuza, dik ve onurlu duruşumuzla eğitim camiasının güven kapısı olmaya devam edeceğiz.
Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmediğini en iyi bilen ve yaşayan bir teşkilat olarak, bu zamana kadar kararsızlığı, inançsızlığı, gecikmeyi ve tembelliği asla kabul etmedik ve asla mazeretlere sığınmadık. Biliyoruz ki, muhatap olduğumuz sorunlar, önümüze çıkarılan güçlükler ulaşacağımız zaferinin değerini artıracaktır. Yüreklerimizdeki iyilik, yüzümüzdeki kararlılık, ruhumuzdaki dürüstlük ve mertlik, kalbimizdeki Allah aşkı, gönlümüzdeki eğitim sevdası ve davranışlarımızdaki nezaket asla değişmeyecektir. Çileyi zahmetlere katık etse de inandıklarından dönmeyen, Türk Milleti adına taraf olarak varlığını ülkesinin varlığına adamış Türkiye sevdalılarının oluşturduğu milli bir sivil toplum kuruluşuna omuz verdiğimiz unutulmamalıdır.”