Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 16 Ekim 1945 kuruluşu Dünya Gıda Günü olarak kutlandığını kaydeden Rize Ziraatçılar derneği başkanı Müfit Akman, “FAO’nun kuruluşunun 76. Yıl dönümünün kutlanacağı 2021 yılı  “Attığımız adımlar, geleceğimizdir. Daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi çevre ve daha iyi yaşam" teması olarak belirlenmiştir. Dünya Gıda Günü`nde Birleşmiş Milletlere üye ülkelerde beslenme, açlık, gıda üretimi, tüketimi ve israfın önlenmesi, sürdürülebilirlik, çevre ve daha iyi yaşam gibi konular incelenir. 2021 yılı Dünya Gıda Günü, Covid-19 pandemisi nedeniyle FAO, kamu, özel sektör, sivil toplum örgütleri olmak üzere tüm paydaşlarla birlikte COVID-19 salgınının gıda güvenliği ve tarımsal geçim kaynaklarına yönelik oluşturduğu tehditlerle mücadele tir. Özellikle bu tehditlerden en çok etkilenen kesimlerin yeniden ayakları üzerinde durmalarını sağlamak için küresel iş birliği ve dayanışma çağrısı yapılmaktadır” dedi.

Akman, “Beslenme ve gıda üretimi, üretilen gıdanın tüketicilere ulaştırılması Dünyada ve ülkemizde yaşanan Covid -19 salgın döneminde bir kez daha ortaya çıkmıştır. Tarım yaşamanın,  bir parçası üretim girdi maliyetlerinin düşürülmesi, çiftçilerin üretmesinin devamlılığı tarımın sürdürülebilirliği ve Dünya nüfusunun beslenmesi için tarımsal üretim vazgeçilmez ve geleceğimizdir. Covid-19 salgını ile birlikte tüm ülkelerde sağlık ve tarım sektörünün ne kadar önemli olduğu görülmüştür. Dünya nüfusunun yaklaşık 7,8 milyar olduğu düşünüldüğünde; Dünyada üretilen gıda maddeleri artan nüfusa yeterli olmamaktadır. Yapılan araştırmalara göre dünyada yaklaşık 700 milyona yakın insanın yetersiz beslendiği ortaya çıkmıştır. Tükettiğimiz gıdaların özellikle de çocuklar açısından besleyici olması önemlidir. Besleyici gıdalar yüksek maliyetlidir ve çok sayıda ailenin bu gıdaları almak için yeterince alım gücü yoktur. Bu iki faktör de sağlıklı beslenmenin önündeki en temel engeller arasındadır. Gıda üretiminin az olduğu yoksul ülkelerde açlık ve yetersiz beslenme sorunu giderek artmaktadır. Açlık ve yetersiz beslenme dünyadaki tüm ülkelerin ortak sorunudur. Tüm ülkeler birlikte mücadele etmelidir. Bu soruna dikkati çekmek, çözüm yolları bulmak amacı ile her yıl Birleşmiş Milletlere üye tüm ülkelerde toplantılar düzenlenmekte, gıda yetersizliğine ve güvenli gıda üretimine çözüm aranmaktadır. Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu raporu, açlığın ve kötü beslenmenin sona erdirilmesi hedefine yönelik ilerlemeyi yakından takip eden dünyanın en güvenilir küresel çalışmasıdır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), BM Dünya Gıda Programı (WFP) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ortaklığında hazırlanmaktadır. Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu adlı rapora göre Koronavirüse salgını 2020 yılı sonu itibariyle 130 milyon kişiyi daha kronik açlıkla yaşamaya mahkûm edebilir. Salgın kaynaklı akut açlığın artış göstermesi ise, dönem dönem bu sayının tırmanmasına yol açabilir şeklinde rapor açıklanmıştır” dedi.

Akman, “Yetersiz ve dengesiz beslenme sorunlarının nedenleri, besin üretim ve dağılımının yetersizliği, bilgisizlik, hızlı nüfus artışı, ekonomik güçsüzlük ve çevre sağlığının bozulmasıdır. Sadece bu sayı bile dünyamızın en büyük ve en önemli sorununun açlık olduğunu gösteriyor. Dünyanın birçok yerinde insanlar, açlıktan ölmekte, iyi beslenemedikleri için hasta olmaktadırlar. Ülkemizde günlük 100 milyon ekmek üretilirken günde 10 milyona yakın Ekmek israf edilmektedir. Yaklaşık Dünyada yıllık 1.3 milyar ton, ülkemizde yıllık 26 milyon ton gıda israf edilmektedir. Gıda tüketiminde israfın önüne geçilmez ise birçok insanımız gelecekte yetersiz beslenme ile karşı karşıya kalacaktır. Daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi yaşam belirtilen israflardan kurtulursak mümkün olabilir. Ülkemizde özellikle büyük kentlerimizde yapılan bir araştırma sonucuna göre besin maddelerinin onda biri çöplüklere atılmaktadır. Atılan besin maddelerinin başında genelde tahıl ürünleri ve sebze, meyve gelmektedir. Bu savurganlığın önlenmesi için üstümüze düşen görevleri yapmalı, savurganlığın her türüne de karşı çıkmalıyız. Besin maddelerini tüketirken tasarruf yapmayı bilmeli, okullarda bu yönde eğitimler arttırılmalı, dengeli ve düzenli beslenmeliyiz. Savurganlığa, israfa karşı çıkmalı; her harcamada, Dünyada açlıktan ölen, yardıma muhtaç insanların olduğunu unutulmamalıdır. Tarımsal üretim arttırılmaz, İsraf önlenmezse gelecekte dünyada milyonlarca insan açlıkla karşı karşıya kalabilir. Dünya nüfusundaki hızlı artıştan dolayı düzenli beslenebilmek yeterli değildir. İnsan sağlığına uygun Gıda üretimine ve dengeli dağıtımına dünyadaki ülkeler daha çok önem vermelidir. Dünyada yaklaşık 2 milyar insan yanlış beslenme nedeniyle obezite veya aşırı kiloludur. Ülkemizin gelecekte beslenme ve gıda sorunu yaşamaması için; dünyada yaşanan iklim değişikliği, tarımsal alanlarındaki azalma ve üretimde azalma önemsenmeli, tarıma yatırımlar arttırılmalı, güvenli gıda üretimi ve tarımda dışa bağımlılığın önüne geçilmeli, ülkemiz tarımı ve çiftçimiz desteklenmeli, Tarımsal üretimde desteklemelerde; Üretim, verimlilik, kalite ve sürdürülebilirlik ön planda olmalıdır. Gelecekte dünyada en önemli unsurlar Gıda üretimi-Tarım, Su ve Enerji olacaktır. Ülkemizde tarımsal üretimde, Çay tarımı ve fındık üretiminde üreticinin geleceği için; kalite, verimlilik ve sürdürülebilirliği sağlamak zorundayız. Gelirimiz ne olursa olsun gıda harcaması ve tüketiminde tasarruf edilmeli, israf önlenmelidir. “Attığımız adımlar, geleceğimizdir - Daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi çevre ve daha iyi yaşam” için Yerli gıda ürünlerinin üretimine ve tüketimine önem verilmelidir” dedi